The Imitation Game

2014 yılında çekilmiş olan “The Imitation Game” adlı filmi izledim, beğendim ve kaçırdığım detaylar olabilir diye sonraki gün filmi tekrar izledim. Başrolünde Benedict Cumberbatch bulunuyor; kendisini Sherlock Holmes dizisi ve Doctor Strange filminden tanıyor ve oyunculuğunu oldukça beğeniyorum.

Her oyunculuğunda olduğu gibi The Imitation Game adlı filminde de rolüne kendisine has farklı üslubunu katmayı başarmış.

Benedict Cumberbatch

Enigma Makinesi

Enigma Makinesi

Film, II. Dünya savaşı zamanında gerçek olaylardan konu alınarak çekilmiş. Nazilerin yönetiminde olan Almanya, enigma şifreleme sistemi ile kriptolu biçimde haberleşip önüne çıkan her ülkeyi yenerken, İngiliz hükumeti ise buna çaresizce çözüm aramakta.

İngiliz hükumeti çözülmesine imkansız olarak bakılan enigmayı çözmesi için tüm şifre kırıcı profesör, matematikçi ve mühendislerden oluşan bir ekip oluşturdu.

Alan’ın hiç Almanca bilmeden enigmayı çözebileceğini söylemesi İngiliz komutanları şaşırtsa da, Alan bunu başararak milyonlarca insanın hayatını kurtarıp, savaşında 2 sene erken bitmesine sebep oluyor.

Alan Turing

Alan Turing (16 yaşında)

Tam adıyla Alan Mathison Turing, 1912 yılında doğmuş ve bilgisayar biliminin kurucusu sayılan bir matematik dehası. Geliştirmekte olduğu Turing testi ile makinelerin düşünme yetisine sahip olabileceğini iddia etmiştir; yaşadığı çağı ele alırsak, bunu düşünebilmesi bile muhteşem (o zamana göre belki aptalca) bir fikirdi.

Turing testi, makinenin karşısındaki deneğin görmeden iletişime geçtiği şeyin makine mi yoksa insan mı olduğunu tahmin etmesi esasına dayanıyor. Eğer denek karşısındakinin makine olduğunu anlayamazsa, makinenin bir nevi düşünme yetisine sahip olduğu söylenebilir. Bugün internette sıkça karşımıza çıkan CAPTCHA adı verilen uygulama, internet kullanıcısının insan mı yoksa makine mi olduğunu anlamak amacıyla kullanılıyor, yani Turing’in testi başarıyla sonuçlandı.

Enigmanın şifreleme yöntemini çözen Alan, şantaja maruz kaldığı şikayetiyle polise başvurup, -o yıllarda İngiltere’de yasak olan- eşcinsel olduğunu polise söylüyor. Yargılandıktan sonra 1 sene boyunca kimyasal hadım yada hapis cezasını seçmesi isteniyor. Alan Turing, hayalindeki makineyi tasarlamaya kafasını o kadar takmış durumdaki cezaevine girerse projesini ilerletemeyeceği için kimyasal hadımı tercih ediyor. 1954 yılında, 42. yaş gününe haftalar kala evinde ölü bulunuyor. Yapılan otopsi sonucu elmayı siyanüre batırıp yiyerek intihar ettiği ortaya çıkıyor.

Film Değerlendirmesi

IMDb’de yapılan yaklaşık 600bin oylama sonucunda 8/10 puan verilmiş durumda. Gerçek bir hikayeden konu alınması ve Benedict’in oyunculuğunu göz önüne aldığımda filme puanım imdb’nin belki bir tık üstü 8,5/10 diyebilirim. Hiç sıkılmadan akıcı biçimde filmi tamamladım, hatta -önceden belirttiğim gibi- ertesi gün tekrardan izledim.

Frontend pozisyonuna yönelmiş bir yazılım mühendisi olarak, daha önceden sadece ilgi duyup uzağında kaldığım kriptoloji ve yapay zekaya ilgim daha çok arttı.

Bu tür kaliteli filmler sayesinde hem tarihi akılda kalıcı biçimde öğrenmiş oluyor, hemde Alan Turing gibi değerli bilim adamlarını tanıma fırsatı buluyoruz.